ANA SAYFA BAKAN KURUMSAL BİRİMLER BASIN FAALİYETİ HİZMETLER SİTE HARİTASI
Bakanlık Geri
Bakan Yaşar GÜLER

Yaşar GÜLER

Bakan

1954 doğumlu olan Yaşar GÜLER, Teğmen rütbesiyle 1974’te Kara Harp Okulundan ve 1975’de Muhabere Okulundan mezun olmasını müteakip 1975-1984 yıllarında çeşitli birliklerde Muhabere Takım ve Bölük Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur.

1986’da Kara Harp Akademisinden, 1988’de Silahlı Kuvvetler Akademisinden mezun olduktan sonra Kurmay subay olarak sırasıyla; Yurt İçi Bölge Komutanlığı Harekât Başkanı (1986-1988), Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığı Plan Subayı (1988-1991), 12’nci Piyade Tümen Komutanlığı Harekât ve Eğitim Şube Müdürü (1991-1992), Silopi’de İç Güvenlik Tabur Komutanı (1992-1994), Bosna-Hersek Türk Tugayı Komutan Yardımcısı (1994-1995), Başbakanlık Askerî Başdanışmanlığı Proje Subayı (1995-1997), Napoli/İtalya’da konuşlu NATO Güney Bölge Komutanlığı Muhabere Başkan Yardımcısı (1997-1999), Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi Komutanı (1999-2000), Genelkurmay Başkanlığı Tatbikatlar Şube Müdürü (2000-2001) olarak görev yapmıştır. 2001 yılında ise Tuğgeneralliğe terfi etmiştir.

Tuğgeneral rütbesiyle 10’uncu Piyade Tu...

Devamı

MSB | T.C. Millî Savunma Bakanlığı

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesinde Kara Harp Okulu Öğrencileriyle İftarda Bir Araya Geldi

Tarih: 19.03.2025

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesinde Kara Harp Okulu öğrencileriyle iftar programında bir araya geldi. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ı, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler beraberindeki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ile karşıladı.

İftarda Harbiyelilere hitap eden Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 110’uncu yıl dönümünü hatırlatarak şunları söyledi:

"Şanlı tarihimizin kilometre taşlarından olan Çanakkale Deniz Zaferimizin 110'uncu yıl dönümü kutlu olsun diyorum. Canları ve kanlarıyla hafızalara kazınan direniş kıyamıyla Çanakkale'de destan yazan şehitlerimizin tamamını kemal-i edeple yâd ediyorum. Başta Anafartalar kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere müstahkem mevki kumandanı Cevat Paşa'dan Yarbay Selahaddin Adil Paşa'ya, kahraman ordumuzun tüm komutanlarını saygıyla anıyorum. Anadolu'nun ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek devrin zalimlerinin karşısına dikilen düvel-i muazzama müstevlilerine geçit vermeyen tüm kahramanlara Rabb’imden bir kez daha rahmet diliyorum."

BU ZAFER MİLLETİMİZE DİRİLİŞ ÜMİDİ AŞILADI

Mehmet Âkif Ersoy'un Çanakkale şehitleri için yazdığı, "Sen ki son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran... Sen ki İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran; O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aziz vatanı düşman çizmelerine çiğnetmeyen, o demir çemberi göğsünde kırıp parçalayan tüm kahramanlarımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Rabb'im şehit ve gazilerimizin emanetine hakkıyla sahip çıkmayı, istiklal ve istikbal sancağını bundan sonra da aşkla, şevkle, gururla dalgalandırmayı bizlere de nasip eylesin diyorum."

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Çanakkale Zaferi'nin, Balkan Harbi'nden ve üst üste gelen ihanetlerden yorgun düşmüş, işgalci güçlerin "hasta adam" olarak gördükleri bir milletin yeniden şahlanışının ve dirilişinin müjdecisi olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:

"Genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle el ele, yürek yüreğe verip zaferle taçlandırdığımız Millî Mücadele’nin fitili Çanakkale Zaferi ile ateşlenmiş; bu zafer milletimize, taptaze bir kıyam ve diriliş ümidi aşılamıştır. Milletimizin hücrelerine işleyen şehadet bilinci İstiklal Harbi'nde tüm ışıltısıyla bir kez daha parlamış, dünyanın diğer milletleri için mümtaz bir mücadele örneği teşkil etmiştir. Kore'de, Kıbrıs'ta ve daha pek çok yerde Mehmetçiğin sergilediği vakur ve erdemli tavır millî kimliğimizin tarihe düştüğü birer eşsiz not hükmündedir. Merhameti ve merhameti kadar mücadelesiyle de örnek bir ecdadın ahfadı olmaktan hepimiz iftihar ediyoruz. Burada şunu da büyük bir gururla ifade etmek istiyorum, 110 yıl önceki hayâsız akınları nasıl bozguna uğratıp vatanımızın birliğini, milletimizin dirlik ve kardeşliğini temin ettiysek bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz."

ULUSLARARASI BASINDAKİ DEĞERLENDİRMELER, ÜLKEMİZİN BAŞARILARINI AÇIKÇA TEYİT VE TESCİL ETMEKTEDİR

Ülkemizi hedef alan sinsi planları, hain emelleri, karanlık senaryoları arkasında kim olduğuna bakmadan tek tek yırtıp atıyoruz." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, şunları söyledi:

"Devletimizin payidar, milletimizin ebediyen muzaffer ve muvaffak olması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan bir an olsun çekinmiyoruz. Şu gerçeği artık dost düşman fark etmeksizin artık herkes ikrar etmektedir. Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere dünyayı etkisi altına alan değişim fırtınasını en hazırlıklı karşılayan ülkelerden biridir. Son dönemde uluslararası basında ülkemizle ilgili çıkan değerlendirmeler, ülkemizin başarılarını açıkça teyit ve tescil etmektedir. Daha üç beş sene öncesine kadar bizi kıyasıya eleştirenlerin çoğu şimdi bize hak vermeye başladı. Suriye ve Filistin'de takip ettiğimiz insani, vicdani ve onurlu politikaların ne kadar isabetli olduğu bugün herkes tarafından açıkça dillendiriliyor. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta ilk günden beri izlediğimiz dengeli tutumun doğruluğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Aynı tabloyu Libya'dan Sudan'a, Somali'den Karabağ'a, Balkanlar'dan Doğu Akdeniz'e pek çok yerde görüyoruz."

FETÖ’CÜ ALÇAKLARLA MÜCADELEMİZ HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün "Yurtta sulh, cihanda sulh!" ilkesini "Daha adil bir dünya mümkündür." şiarıyla birleştirerek girişimci bir dış politika tasavvuruyla Türkiye'yi küresel bir oyuncu hâline getirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, "Ülkemiz içindeki bazı çevreler hâlen kabullenmese de doğru zamanda hayata geçirdiğimiz doğru stratejimiz sayesinde bugün Doğu ve Batıyla eşit ilişkiler geliştiren, küresel adaletsizliklere korkusuzca tepki veren, millî politikalarını her şart altında kararlılıkla uygulayan, çıkarları ile değerleri arasında tercih yapmak mecburiyetinde kalmayan bir Türkiye gerçeğine kavuştuk." dedi.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nı adım adım inşa ederken milletin şevkini, azmini ve cehdini kıran engelleri de teker teker kaldırdıklarını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

"15 Temmuz gecesi milletin namusuna emanet ettiği silahlarla devletimizi işgale yeltenen FETÖ'cü alçaklarla mücadelemiz ihanetin üzerinden geçen yaklaşık 9 yıla rağmen hız kesmeden devam ediyor. Finans desteği ve eleman havuzunu önemli ölçüde yitiren bu hain şebeke, Pensilvanya'daki elebaşının ölümü sonrasında çöküş dönemine girmiştir. Tıpkı hain elebaşı gibi örgütün de son nefesini vereceği günler yakındır. Aynı şekilde, 40 yıldır başımıza musallat edilen bölücü terör belasından ilelebet kurtulmak için de yoğun bir çalışmanın içindeyiz. 85 milyon vatandaşımızın tamamının kardeşlik şuurunu perçinleyecek, müreffeh geleceğini güvence altına alacak, iç cephemizi güçlendirecek terörsüz Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bölgemizin hasretini çektiği kalıcı barış ortamına kavuşmasını sağlayacak bu çalışmaların semeresini inşallah yakında göreceğiz. Bizim gayemiz; son iki asırdır kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi fay hatları üzerinden sahnelenen planları tarihin çöp sepetine yollamaktır. Derdimiz huzurdur, kardeşliktir, muhabbettir, kader ve gönül birliğini bu topraklarda ilelebet hâkim kılmaktır. Allah'ın izniyle bu amacımızda da muvaffak olacağız."

COĞRAFYAMIZI KANA BOĞMAK İSTEYENLERİN SONUNA KADAR KARŞISINDA DURACAĞIZ

Bir asır evvel olduğu gibi istilacı heveslerle bu coğrafya üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenlerin karşılarında Türkiye'yi bulacağını belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, "Şunu çok açık ve net söylemek isterim; Arzımevut hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız." ifadesini kullandı.

"Siyonist rejim dün gece Gazze'ye düzenlediği vahşi saldırılarla masumların kanından, canından ve gözyaşından beslenen bir terör devleti olduğunu bir kez daha gösterdi." diyen Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, "330 masumu düşünebiliyor musunuz? Bir sahur vaktinde bu siyonist rejim maalesef soykırım yaparak katletmiştir. Çoğu çocuk ve kadın. Akşam aldığım haberle 400'ün üzerinde kardeşimizin şehit edildiği, vahşetin sorumluları döktükleri her damla kanın hesabını vereceklerdir." açıklamasında bulundu.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, bugün masum çocukları, bebekleri ve kadınları yakan ateşin, bu şımarıklıkla, bu cinnet hâliyle, bu pervasızlık ve küstahlıkla devam edilirse elbet bir gün çırayı tutanları ve ateşe benzin dökenleri de saracağını dile getirerek "Türkiye olarak bu mübarek günlerde Gazzeli mazlumların ve Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Katliamların durması, sükûnetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

SAVUNMA VE HAVACILIKTA İHRACATIMIZI 7 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARDIK

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, milletin medarıiftiharı kahraman Türk ordusunun eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç hâline geldiğini belirterek son dönemde yapılan yüksek teknoloji hamlesiyle yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80 seviyesinin üzerine taşındığını, savunma sanayisi alanında parmakla gösterildiklerini söyledi.

Kendi mühendisleriyle ürettikleri İHA, SİHA, uçak, helikopter, gemi, denizaltı ve daha nicelerinin, güvenlik mimarisinin ulaştığı seviyeyi ortaya koyduğunu belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, şöyle devam etti:

"Savunma ve havacılık ihracatımızı 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 29 oranında artırarak 7 milyar doların üzerine çıkardık. Son 10 yıl içinde 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. İnşallah kısa bir zaman içinde ikinci uçak gemimizi de yapıyoruz, yapacağız. Sadece geçtiğimiz yıl toplam değeri 10 milyar doları aşan sözleşmelere imza attık. 180 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. İnşallah bu sene çok daha yüksek rakamları yakalayacağız."

ORDUMUZUN DEDİKODULAR ÜZERİNDEN YIPRATILMASINA İZİN VERMEYİZ

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, kahraman Türk ordusunun, Afganistan'dan Somali'ye, Irak'tan Kosova'ya gönül ve kültür coğrafyasının dört bir yanında barışa katkı sunduğunun altını çizerek "Desteğimize ve kardeşliğimize ihtiyaç duyulan her bölgede dostlarımızın yanında olmayı bundan sonra da inşallah sürdüreceğiz." diye konuştu.

Bu süreçte en büyük dayanaklarından birinin Türk Silahlı Kuvvetleri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, "Ordumuzu güçlendirmek, caydırıcılığını artırmak, imkân ve kabiliyetlerine yenilerini eklemek önümüzdeki dönemde de önceliğimiz olacaktır. Şurası da son derece önemlidir. Üzerine titrediğimiz ordumuzun dedikodular üzerinden yıpratılmasına, kimi kendini bilmez siyasetçiler tarafından örselenmesine izin vermeyiz. Kimden gelirse gelsin, bu tür hadsizlikler karşısında ordumuzun ve komuta kadememizin her daim yanındayız. Disiplini, cesareti ve fedakârlığıyla bilinen Türk Silahlı Kuvvetlerinin, her ne surette olursa olsun bu vasıflarının zedelenmesine de göz yummayız." dedi.

Disiplin, vakar ve imanın, kahraman Türk ordusunun kahraman mensuplarının en önemli özelliği olduğunu ve kimsenin bunlara halel getiremeyeceğini belirten Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev üstlenen her bir evladımız, kardeşimiz ve arkadaşımız da askerlik mesleğinin temel prensipleri olan bu hasletlere sıkı sıkıya sahip çıkmalıdır." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, harbiyelilerin gerek eğitim gerekse görevi boyunca bu değerlerden asla sapmayacağına inandığını dile getirerek şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutanı olarak kahraman ordumuzun asil mensuplarıyla her zaman kıvanç duyduğumu bilmenizi istiyorum. Çanakkale Deniz Zaferimizin 110’uncu yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum. Şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Rabb’im sizlerle birlikte tüm askerlerimizi korusun, kollasın, yolunuzu da bahtınızı da açık eylesin diyorum. Gönül elçilerimiz olarak gördüğümüz misafir öğrencilerimize de aynı şekilde Rabb’imden üstün başarılar temenni ediyorum. Hepinizi bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum."

Okunma Sayısı : 149

Diğer Haberler

Bakanlığımız ile Türk Telekom Mobil İletişim Hizmetleri AŞ Arasında İmzalanan Protokol

Bakanlığımız ile Türk Telekom Mobil İletişim Hizmetleri AŞ Arasında İmzalanan Protokol

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin Yıl Dönümü Dolasıyla Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde Törenler Düzenlendi

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin Yıl Dönümü Dolasıyla Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde Törenler Düzenlendi

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin Yıl Dönümü Etkinliklerine Katıldı

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin Yıl Dönümü Etkinliklerine Katıldı

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi Mesajı

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler’in 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi Mesajı