Atatürk’ün Harp Okuluna Girişinin 126’ncı Yıl Dönümü Dolayısıyla Kara Harp Okulunda Tören Düzenlendi
Tarih: 13.03.2025Cumhuriyetimizin kurucusu, Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Harp Okuluna girişinin 126’ncı yıl dönümü dolayısıyla Kara Harp Okulunda tören düzenlendi. Törene Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Bakan Yardımcısı Musa Heybet ve Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu ile katıldı. Bakan Yaşar Güler salona girişinde Harbiyelileri “Harbiyeliler, merhaba!” diyerek selamlarken, komutanların yerlerini almasını müteakip tören başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından geleneksel yoklamaya geçildi.
Yoklamada numaraları okunan Kara Harp Okulu öğrencileri sırayla kalkıp “Burada!” diye bağırdı. Sıra Atatürk'ün Kara Harp Okulundaki numarası olan 1283'e geldiğinde ise tüm Kara Harp Okulu öğrencileri ayağa kalkarak hep birlikte “İçimizde!” diye bağırdı.
Geleneksel yoklamanın ardından Harbiyeliler tarafından konser dinletisi ile halk oyunları gösterisi yapıldı. Kara Harp Okulu Marşı ve Yüzüncü Yıl Marşı'nın okunmasının ardından Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler bir konuşma yaptı. Bakan Yaşar Güler konuşmasında şunları söyledi:
BURADA BİRBİRİNDEN DEĞERLİ PEK ÇOK ANI BİRİKTİRDİM
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Harbiyeli olmasının 126’ncı yıl dönümünde, bu şanlı yuvada, siz değerli Harbiyelilerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu anlamlı gün vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun gibi bu sıralarda yetişerek vatana, millete hizmet etmek için canla başla çalışan, her türlü fedakârlığı gösteren kahramanlarımızı bir kez daha saygı ve minnetle yâd ediyorum. Tarihimizin en köklü eğitim kurumlarından biri olan, sayısız komutan ve devlet adamı yetiştiren bu kutsal ocakta ben de sizler gibi eğitim aldım ve 51 yıl önce mezun oldum. Burada birbirinden değerli pek çok anı biriktirdim.
Hayat yolculuğumda böyle güzide bir kurumun yer alması benim için büyük ve özel bir anlam taşımaktadır. İnanıyorum ki her bir Harbiyeli de benim gibi düşünmekte ve Harbiyeli olmaktan gurur duymaktadır. Bu vesileyle Mekteb-i Harbiyenin, bugünkü mümtaz seviyesine ulaşmasında katkısı bulunan herkese saygılarımı sunuyor, ebediyete irtihal edenleri rahmetle anıyorum.
CUMHURİYETİMİZİN TEMEL TAŞLARINDAN BAZILARI DA HARBİYE’DE DÖŞENMİŞTİR
Harbiye, şanlı tarihimizde modernleşmeyi temsil eden kurumların başında gelirken ülkemizin yüksek eğitimdeki öncü kurumlarından da biridir. Nitekim Cumhuriyetimizi kurarak ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma ülküsünün mimarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de buradan yetişmesi, tesadüf değildir. Mustafa Kemal’in Harp Okuluna adım attığı bu anlamlı gün, sadece onun askerî eğitim yolculuğunun başlangıcını değil, aynı zamanda bir ulusun kaderini değiştiren eşsiz bir liderin ortaya çıkışının da simgesidir. Atatürk’ün bu kutsal ocakta edindiği bilgi ve beceriler, kazandığı disiplin ve zenginleşen fikir dünyası karakterini şekillendirmiş; onu asil milletimize önderlik ederek Millî Mücadele’mizi zafere ulaştıran ve Cumhuriyetimizi kuran bir lidere dönüştürmüştür. Diğer bir deyişle, ilelebet payidar kalacak Cumhuriyetimizin temel taşlarından bazıları da Harbiye’de döşenmiştir.
Sizler, bu köklü kurumun mirasını devralan ve aynı ruhla yetişen gençler olarak, ülkemizin savunma ve güvenlik alanındaki geleceğini omuzlarınızda taşıyorsunuz. Bu bağlamda gücünüzün, sorumluluklarınızın ve sizlerden beklentilerimizin farkında olmanız ve bu şanlı yuvadaki her anınızı verimli geçirmeniz, ordumuzun gelecekteki etkinliği ile ülkemizin ve asil milletimizin istiklal ve istikbali için hayati önemdedir. Bu nedenle gelişiminize katkı sağlayacağını değerlendirdiğim bazı hususlardaki düşüncelerimi, sizlerle paylaşmak istiyorum.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ EŞSİZ BİR TARİHÎ MİRASIN SON HALKASIDIR
Tük tarihi, binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Bütüncül bakış açısıyla değerlendirdiğimizde, tarih boyunca varlık gösteren birbirinden büyük Türk devletleri, bizlere şanlı bir miras bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyeti de bu eşsiz tarihî mirasın son halkası, bu kutlu geçmişin yegâne varisidir. Sizler, Cumhuriyetimizin birinci asrını tamamlayıp ikinci asrına başladığımız bu tarihî döneme şahitlik ediyorsunuz. Tarih derslerinden bildiğiniz üzere bu binlerce yıllık serüvende büyük mücadeleler vererek pek çok badireyi atlattık. Yaşadıklarımızdan kimi zaman ibret, kimi zaman ilham aldık. Bu süreçte edindiğimiz her tecrübe, bizlere mutlaka güçlü bir devlet yapısına ve kudretli bir orduya sahip olmamız gerektiğini gösterdi.
Yakından takip ettiğiniz üzere jeostratejik önemi çok yüksek olan ülkemiz, hâlâ birçok tehdit ve tehlikeyle karşı karşıya kalmaktadır. Etrafımızın adeta ateşten bir çember hâline dönüştüğü bu süreçte, artan küresel ve bölgesel risklere karşı çok yönlü ve etkin bir güvenlik politikası takip etmemiz hayati önemdedir. Bu doğrultuda Bakanlık olarak devletimizin bekası, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için çalışmalarımızı tüm hızıyla, yüksek bir azim ve kararlılıkla sürdürmekteyiz.
Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de;
- Sınır ötesinden başlayarak hudutlarımızın güvenliğinin sağlanması,
- Tüm terör örgütleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi,
- Mavi, Gök ve Siber Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunması,
- Uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesi,
- Geniş ölçekli tatbikatların icrasından yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar üstlendiği tüm vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek İstiklal Harbi’mizden bu yana en kapsamlı ve en etkin faaliyetlerini ifa etmektedir.
TÜRKİYE’Yİ DAHA DA İLERİYE TAŞIYACAKSINIZ
Sayın Cumhurbaşkanımızın stratejik vizyonu ve liderliğinde hayata geçirilen uygulamalarla ülkemiz güçlü bir devlet konumuna ulaşırken izlediğimiz etkin politikalarla uluslararası güvenlik mimarisinin ve müzakere masalarının vazgeçilmez bir üyesi hâline gelmiştir. Ülkemizin başat aktör haline gelmesinde elbette kahraman ordumuzun da büyük bir payı vardır. Şanlı ordumuzun imkân ve kabiliyetlerini daha üst seviyelere çıkarmak, etkin ve caydırıcı özelliklerini artırmak için eğitim faaliyetlerimizi aralıksız sürdürürken yerli, millî ve modern savunma sanayimizin ürettiği silah ve sistemleri envanterimize dâhil ediyoruz.
“Türkiye Yüzyılı” hedeflerimiz doğrultusunda sadece kara, deniz ve hava platformlarında değil, siber ve uzay alanlarında da birçok kritik projeyi tamamladık, yenilerini başlattık. Bu başarıların devamı sizlerin kendinizi en iyi şekilde geliştirmesine, ülke sevdasıyla ortaya koyacağınız yüksek azim ve gayrete bağlıdır. Kahraman ordumuzun lider personeli olacak sizlerden, ülkemizin ulaşmış olduğu bu üstün seviyeyi idrak etmenizi, gelişmelere en iyi şekilde vâkıf olmanızı bekliyoruz. Bu gurur verici yolculuğun birer parçası olacak ve Türkiye’yi daha da ileri taşıyacaksınız.
Buna yürekten inanıyorum ve siz kıymetli evlatlarıma bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum:
BÜYÜK ŞEYLERİ BAŞARMAK İÇİN BİLGİ VE CESARET GEREKLİDİR
Her şeyden önce kendinizi tanımalı; kabiliyetlerinizi, ilgi alanlarınızı, yeteneklerinizi ve potansiyelinizi keşfetmelisiniz. Öz disiplinle kararlı ve inançlı olarak hedeflerinize yürüyün. Unutmayın ki büyük zaferler, sabır ve emekle kazanılır. Büyük şeyleri başarmak için bilgi ve cesaret gereklidir. Bilgi, okudukça ve gözlemledikçe cesaret ise bilgi ve tecrübe ile yoğruldukça gelişir, güçlenir. Zaman gerçekten çok çabuk geçiyor. Buradaki vakitlerinizi verimli geçirmeye çalışın. Kendinizi ne kadar çok geliştirirseniz, unutmayınız ki yarın o kadar kazançlı olursunuz.
İnançlı, planlı, çalışkan ve azimli olduğunuz sürece, başarı daima yanı başınızda olacaktır. Hiçbir engel veya imkânsızlık, vazifenizi yapmaktan sizleri alıkoyamamalıdır. Yapacağınız işlerde, takım çalışmasına önem verin, farklı bakış açılarından faydalanırken aranızdaki iş birliği ve dayanışmayı geliştirin. Emin olunuz ki birlikte çalışarak daha büyük başarılara imza atabilirsiniz. Bu yüzden çalışmak hayatınızın ana felsefesi, sabır ve disiplin ise bu yolda asla vazgeçmeyeceğiniz iki meziyet olmalıdır.
ASKERLİKTE DİSİPLİN VE MUTLAK İTAAT BAŞARININ VAZGEÇİLMEZ ANAHTARIDIR
Unutmayın ki taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. Askerlik mesleğinin özü olan disiplin ve mutlak itaat de başarının vazgeçilmez anahtarıdır. Disiplin; Türk askerini, diğer ordulardan ayıran en bariz özelliklerin başında gelmektedir. Nitekim kahraman ordumuz; binlerce yıllık köklü tarihimizden süzülüp gelen ve askerliğin temeli olan kurallardan yani disiplinden ve mutlak itaat anlayışından asla taviz vermeden millî, manevi ve mesleki değerlerimiz doğrultusunda, asil milletimizin güvenine layık bir şekilde görevlerini sürdürmektedir.
İnanıyorum ki sizler burada edineceğiniz millî, manevi ve mesleki değerlerinizle asil milletimize ve devletimize hizmet edecek subaylar olarak ülkemizin geleceğinin güvencesi ve kahraman ordumuzun gururu olacaksınız. Sonuç olarak sizlerin, bu esaslar çerçevesinde ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller” veciz sözünden hareketle aklın ve bilimin ışığında muhakeme ve analiz ilkesini daima rehber edinerek kendinizi en iyi şekilde yetiştirmenizi bekliyoruz.
Değerli Misafir Harbiyeliler;
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” anlayışını ilke edinmiş bir ordunun mensupları olarak sizleri burada ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu kutsal çatı altında edindiğiniz çağdaş eğitim ve bilgi birikiminin sizlere önemli katkılar sağlayacağına ayrıca kurduğunuz dostlukların, hayatınızın her döneminde sizler için büyük bir gurur ve güzel bir anı olacağına yürekten inanıyorum. Önümüzdeki yıllarda ülkelerinizde önemli askerî görevler üstleneceğinizden ve ülkelerimiz arasındaki savunma iş birliklerinin güçlenmesine büyük katkılar sunacağınızdan eminim. Bizler için en büyük temenni, burada kurduğunuz dostlukların ve aramızdaki kardeşlik bağının yaşam boyu sürmesi ve her zaman gönlümüzde özel bir yeriniz olduğunu bilmenizdir.
TSK’NIN GELECEKTEKİ LİDERLERİNİ YETİŞTİRME SORUMLULUĞUNU OMUZLARINIZDA TAŞIYORSUNUZ
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gelecekteki liderlerini yetiştirme gibi önemli bir sorumluluğu omuzlarınızda taşıyorsunuz. Harbiyelilerin ileride üstleneceği görevleri göz önünde bulundurarak onları en donanımlı şekilde hazırlamak ve yarınlara güçlü adımlarla ilerlemelerini sağlamak adına büyük bir azimle çalışmaya devam ediniz. Sarf ettiğiniz her sözün, sergilediğiniz her tutumun birer örnek teşkil ettiğini ve bu kıymetli gençlerin başarı yolculuğunda önemli bir iz bıraktığınızı unutmayınız. Bu anlayışla çalışmalarınıza devam etmeniz, ordumuzun geleceği olan genç subaylarımızın en iyi şekilde yetiştirilmesi bakımından hayati önemdedir. Bugüne kadar sergilediğiniz fedakârlık ve özverili çalışmalar nedeniyle Kara Harp Okulunun siz kıymetli yönetici, komutan, personel ve öğretim görevlilerine teşekkür ediyor; bundan sonra da görev ve sorumluluklarınızı en iyi şekilde yerine getireceğinize yürekten inanıyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle;
- Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyor;
- Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Çok Değerli Harbiyeli Evlatlarım, eğitim hayatınızda sizlere üstün başarılar diliyor, her birinizi gözlerinizden öpüyorum. Kalın sağlıcakla…