ANA SAYFA BAKAN KURUMSAL BİRİMLER BASIN FAALİYETİ HİZMETLER SİTE HARİTASI
Bakanlık Geri
Bakan Yaşar GÜLER

Yaşar GÜLER

Bakan

1954 doğumlu olan Yaşar GÜLER, Teğmen rütbesiyle 1974’te Kara Harp Okulundan ve 1975’de Muhabere Okulundan mezun olmasını müteakip 1975-1984 yıllarında çeşitli birliklerde Muhabere Takım ve Bölük Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur.

1986’da Kara Harp Akademisinden, 1988’de Silahlı Kuvvetler Akademisinden mezun olduktan sonra Kurmay subay olarak sırasıyla; Yurt İçi Bölge Komutanlığı Harekât Başkanı (1986-1988), Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığı Plan Subayı (1988-1991), 12’nci Piyade Tümen Komutanlığı Harekât ve Eğitim Şube Müdürü (1991-1992), Silopi’de İç Güvenlik Tabur Komutanı (1992-1994), Bosna-Hersek Türk Tugayı Komutan Yardımcısı (1994-1995), Başbakanlık Askerî Başdanışmanlığı Proje Subayı (1995-1997), Napoli/İtalya’da konuşlu NATO Güney Bölge Komutanlığı Muhabere Başkan Yardımcısı (1997-1999), Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi Komutanı (1999-2000), Genelkurmay Başkanlığı Tatbikatlar Şube Müdürü (2000-2001) olarak görev yapmıştır. 2001 yılında ise Tuğgeneralliğe terfi etmiştir.

Tuğgeneral rütbesiyle 10’uncu Piyade Tu...

Devamı

MSB | T.C. Millî Savunma Bakanlığı

Cumhurbaşkanımızın Teşrifleriyle TSK Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi Devreye Alındı

Tarih: 05.02.2020

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi (MAAT) Devreye Alma Töreni Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirildi. Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Muhsin Dere katıldı. 

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, tören alanına gelişinde Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar tarafından karşılandı. Tören mangasını selamlayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, beraberindekilerle tören alanına geçti.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Tesisin hayırlı olmasını dileyerek TSK'nın envanterinde bulunan mühimmatın çevreye zarar vermeden ayrılması ve ayıklanmasının, kritik bir çalışma olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, dünyanın en büyük ve güçlü ordularından birine sahip Türkiye için, mühimmatın kendisi kadar diğer aşamalarının da önemli olduğunu dile getirdi.

Tesisin, 2012'de yaşanan elim bir kazanın ardından faaliyetlerine ara verdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, kazada şehit olan 4 kişiye bir kez daha Allah'tan rahmet diledi.

Tesislerin yeniden devreye alınmasıyla önemli bir eksiğin giderildiğini belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, yılda 3 bin ile 6 bin ton arasında kullanım dışı mühimmatı işleyecek bu tesisin, sıfır atık ilkesiyle tüm ürünleri geri dönüşüme hazırlayacağını bildirdi. Tesisin, ülkeye ve orduya kazandırılmasında emeği geçen herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Bu vesileyle, ülkemizde sıfır atık projesi konusuna verdiği ehemmiyet sebebiyle de eşimin bu gayretlerinden dolayı müsaadenizle kendilerine de çok çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Türkiye'nin şu anda Suriye'de ve Libya'da doğrudan sahada mücadele veren, ayrıca Katar'dan Kosova'ya, Afganistan'dan Somali'ye kadar pek çok yerde askeri misyon görevi yürüten bir ülke olduğunu aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Hamdolsun sorumluluk üstlendiğimiz, ayağımızı bastığımız hiçbir yerde mahcup olmadık. Girdiğimiz her mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Hedeflerimize doğru yürürken hiçbir masumun, hiçbir günahsızın zarar görmemesini sağlayarak tüm dünyaya mertlik dersi verdik. Ahlaka ve erdeme uyularak da büyük mücadelelerin verilebileceğini dost, düşman herkese gösterdik." dedi.

FEDAKARLIKLARLA ÖRÜLÜ BİR GAYRETİN SONUCU

Elde edilen başarılarda, askerin yürek ve bilek gücünün yanında savunma sanayisi teknolojilerinde gelinen noktanın da büyük katkısı bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin son 17 yılda savunma sanayisinde yürüttüğü kritik çalışmalar olmasaydı, bugün bırakınız sınırlarımız dışını, kendi topraklarımızda bile terör örgütleriyle mücadele edemez hale gelebilirdik. Bu başarı tablosu, çok uzun, zahmetli ve fedakarlıklarla örülü bir gayretin sonucudur. Mesela, 2002 yılında sadece 62 savunma projesi yürütülürken bugün bu sayı 700'e yaklaştı. Savunma sanayisi bütçemiz, 5,5 milyar dolardan yaklaşık 11 katlık bir artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, karşımıza 75 milyar doların üzerinde bir büyüklük çıkıyor. Sektörün cirosu 2002 yılında 1 milyar dolarken bugün 9 milyar dolar düzeyine yükseldi. Daha önce neredeyse yok seviyesinde olan araştırma-geliştirme harcaması 1,5 milyar doları buldu. Bugün dünyanın en büyük savunma şirketleri listesinde 5 firmayla temsil ediliyoruz."

Yerlilik ve milliliğin savunma sanayisinin olmazsa olmazları arasında yer aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 17 yılda yaptığımız hamleler sonucunda, yerlilik ve millilik oranı yüzde 20'lerden 70'lere çıkmış durumdadır. Nereden nereye... Suriye ve Libya'da karşılaştığımız durum, füze savunma sistemlerine daha çok önem vermemiz gerektiğini göstermiştir. Bu çerçevede ASELSAN ve ROKETSAN tarafından tamamen milli ve yerli olarak geliştirilen HİSAR-A Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemini, çok ama çok önemli görüyorum. Bu sistem, yapılan nihai sistem testlerinde hedefi yüzde 100 başarıyla imha etti. İnşallah bu sistemi, mümkünse hemen Suriye sınırımıza yerleştirerek önemli bir eksiğimizi gidermiş olacağız. Sistemin geliştirilmesi ve menzilinin uzatılması çalışmalarını da hızlandırıyoruz. İlk yerli ve milli havadan havaya füzemizin üretilmesi amacıyla yürüttüğümüz proje kapsamında geliştirilen Bozdoğan görüş içi ve Gökdoğan görüş ötesi füzelerinin testleri de başarıyla gerçekleşti. Bozdoğan füzemizi inşallah en kısa sürede envantere alacağız. Bu başarı sayesinde uzun menzilli hava savunma sistemimiz Siper'in çalışmalarında da önemli ilerleme kaydettik."

ARTIK İHRAÇ ETMENİN DE GURURUNU YAŞIYORUZ

Yüzde 100 yerli tasarım, ilk milli savaş gemisi MİLGEM'in dördüncü korvetinin filoya katıldığını da belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Milli gemi savar füze sistemimiz Atmaca'yı bu gemimize entegre ederek atışını başarıyla gerçekleştirdik. Bu gemileri artık ihraç etmenin de gururunu yaşıyoruz." dedi.

Ada sınıfı korvetlerinin devamı niteliğindeki MİLGEM projesinin 5’inci gemisinin inşasına başlandığını, çıkarma gemisi Anadolu'nun tamamlanmak üzere olduğunu bildiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şunları kaydetti:

"İnşallah çıkarma gemimizi bu yılın sonunda Deniz Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Tabii yetmez. Arkasından, biz de artık böyle sadece çıkarma gemisi değil, inşallah inanıyorum ki bu tersanelerimizden biz ideal olanını, şöyle bir uçak gemisini de yapacağız. Türkiye, bu hacimde gemiye sahip sayılı ülkelerden biri olacaktır. Gölcük tersanesinde inşa etmekte olduğumuz 6 denizaltıdan ilki olan Piri Reis'i geçenlerde havuza çektik. Bu alanda da teknoloji ve bilgi birikimimizi artırıyoruz. Tasarımından üretimine her aşamada yerli olacak savaş uçağımızı, inşallah 2023'te hangardan çıkaracağız. Türkiye'yi F35'leri vermemekle tehdit edenlere en güzle cevabı, kendi milli savaş uçağımızla vermiş olacağız. Hem kendi sınıfının en iyisi olacak hem de bizi, dünyada bu teknolojiyi geliştirebilen 3 ülkeden biri haline getirecek Akıncı insansız hava aracını uçurduk. Şu anda buna da sahibiz. Yüksek irtifa, ağır yüklü bomba taşıyabilen böyle bir insansız hava aracına kavuştuk. Şimdi yakında bu da hizmete alınıyor. Tamamen milli tasarım olan Gökbey helikopterimiz de test uçuşları sonrası seri üretime geçecek. Daha fazla mühimmat taşıyan son teknoloji elektronik harp ve silah sistemleriyle donatılmış, dünyada sadece iki örneği bulunan ağır sınıf taarruz helikopteri projesine de başladık."

Tank, hafif zırhlı araç, helikopter, insansız hava aracı ve füze sistemlerinin motor ve güç aktarma sistemlerinin geliştirilip üretilmesi amacıyla projeler başlattıklarını da bildiren Cumhurbaşkanımız Erdoğan, "Yerli savaş uçağımız dahil tüm platform ve sistemlerimizde inşallah kendi motorumuzu kullanacağız. Şu anda bunun da çalışmasını yapıyoruz." dedi.

DÜNYADA SAYILI ÜLKENİN SAHİP OLDUĞU KABİLİYETE ULAŞACAĞIZ 

Türk savunma sanayisinin sadece bugünün ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp geleceğin harp teknolojilerini de şimdiden tasarlayıp, hazırlıklarını yaptığını belirten Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu konularda en önemli işin tasarım olduğunu, bunu, güçlü gençlikle başaracaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, sayılı ülkenin üzerinde çalıştığı elektromanyetik silahlar ve lazer silah sistemlerine ilişkin çalışmaların sürdüğünü kaydederek, şöyle konuştu:

"İlk milli lazer ARMOL'u envanterimize aldık. Kara Soj Projesi düşman hatlarındaki elektronik haberleşme ve radar sistemlerini köreltme anlamında önemli kabiliyetler kazandırdı. Hava Soj Projesi ile de bu alanda dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu bir kabiliyete ulaşacağız. Çok uzun menzilde su üstü ve hava hedeflerinin tespit ve takibini gerçekleştirecek radar sistemi de yerli ve milli imkanlarla üretildi. Türkiye, artık sınırlı sayıda ülkenin sahip olduğu yüksek teknoloji radar geliştirme ve üretme yeteneğini de yakalamıştır. Burada sayamadığım yüzlerce savunma sanayii projemizle ülkemizi geleceğin tehditlerine hazırlıyoruz."

"Askerlerimizin kahramanlığı zaten dillere destandı. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, gazilerimize Rabbimden şifalar niyaz ediyorum." diyen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şimdi bunu teknoloji ile destekleyerek çok daha büyük destanların önünü açtıklarını dile getirdi.

MİLLETİMİZ, FİTNECİLERE İTİBAR ETMEMİŞTİR

Dünyada güç dengelerinin yeniden kurulduğu bir dönemden geçildiğine işaret eden Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye'nin bu süreçte "adeta bilek güreşinin yapıldığı" coğrafyanın tam merkezinde yer aldığına değindi.

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, son 7-8 yıldır yaşanan her hadisenin, Türkiye'nin güçlü olması ve kalması gerektiğini gösterdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bize lazım olan hem siyasi hem ekonomik hem askeri ayakları olan topyekün bir güçtür. Siyasi olarak desteklenmeyen ekonominin ve askeri gücün, ekonomik olarak desteklenmeyen siyasetin ve askeri potansiyelin, askeri olarak tahkim edilmeyen siyasi ve ekonomik varlığın ayakta kalması mümkün değildir. Bunun için Türkiye'yi her alanda yükseltmenin mücadelesini veriyoruz. Eğer Türkiye son dönemde yaşadığı saldırıların, maruz kaldığı oyunların üzerinde sergilenen senaryoların üstesinden başarıyla gelebilmişse, bunu siyasi, ekonomik ve askeri gücünü aynı anda artırmasına borçludur. Milletimiz bu hakikati gördüğü için fitnecilere, bozgunculara, cuntacılara, darbecilere, vesayet heveslilerine, ruhunu emperyalistlere satmış mankurtlara asla itibar etmemiştir."

Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Türkiye'nin girdiği her mücadelenin lokomotifinin, milletin kayıtsız şartsız sergilediği birlik, beraberlik ve kardeşlik olduğuna işaret ederek, "Hamdolsun, ülkemizi nice badirelerden geçirerek bugünlere getirdik. Siyasette, dünyada sesimizi dinleten, masada ağırlığı olan bir ülke haline getirdik." dedi.

ŞEHİTLERİMİZE, GAZİLERİMİZE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ 

Ekonomide onca saldırıya rağmen hedeflerden kopmadıklarını, yollarında kararlılıkla yürüdüklerini aktaran Cumhurbaşkanımız Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Askeri olarak ayak bastığımız her yerde farkımızı gösteriyor, dengeleri değiştiriyor, hayır dua ile anıldığımız bir iklim oluşturuyoruz. Bu manzara karşısında yarınlarımıza çok daha güvenli şekilde bakabiliriz. Türkiye'nin bu konuma gelmesinde katkısı olan herkese şükran borçluyuz. Hiç şüphesiz en büyük şükranı da şehitlerimize, gazilerimize borçluyuz. Teröristler karşısında kahramanca çarpışan askerlerimize, polislerimize, jandarmalarımıza, korucularımıza teşekkür ediyoruz. Bu vesileyle bugün Van'da çığ altında kalan vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Sınırlarımız ötesinde destan yazan tüm kahramanlarımıza, şahsım, milletim adına teşekkür ediyoruz. Kendilerini dev aynasında görenlere meydanı bırakmayan kahraman ordumuza teşekkür ediyoruz. 15 Temmuz'da canı pahasına istiklalini ve istikbaline sahip çıkan milletimize teşekkür ediyoruz."

Millet için, ezan, bayrak, özgürlük için hayatını feda etmeyi göze alan milyonlar olduğu sürece kimsenin Türkiye'yi dize getiremeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanımız Erdoğan, devreye alınan Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve millete hayırlı olmasını dileyerek, tesiste emeği geçenleri tebrik etti.


BAKAN AKAR: TSK, İDLİB DAHİL SINIR ÖTESİNDE MÜCADELESİNİ SÜRDÜRMEKTEDİR

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar da törende bir konuşma yaptı. Geri dönüşüm uygulamalarının kurumsal hale getirilmesinin güzel bir örneğini hayata geçirmenin gururunu yaşadıklarını belirten Bakan Akar, projenin ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunacağını ifade etti. Bakan Akar, 2 Ocak 2012'de bu fabrikadaki elim bir kaza sonucu meydana gelen patlamada hayatını kaybeden dört işçi ile İdlib'te alçak bir saldırıda şehit olan personelle tüm şehitlere rahmet diledi. Söz konusu saldırıda yaralananlara da şifa dileyen Bakan Akar, şunları söyledi:

"Kahraman ordumuz, TSK, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duasından aldığı ilhamla yüzde 70’lere ulaşan yerli ve milli savunma sanayiimizin desteği ile yurt içinde ve İdlib dahil sınır ötesinde her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla talimatlarınız doğrultusunda mücadelesini sürdürmektedir. Yedi iklim üç kıtaya barışı, huzuru ve adaleti götüren atalarımız gibi milli, manevi ve mesleki değerlerimiz doğrultusunda ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışıyla dün olduğu gibi bugün de Suriye’de ve Libya’da da mazlum ve mağdurların yanındayız, yanlarında olmaya devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde sürdürülen Sıfır Atık Projesi'nin kendileri için teşvik edici olduğunu belirten Bakan Akar, şöyle konuştu:

"Millî Savunma Bakanlığı bağlısı fabrikalarımızda ve tersanelerimizde bir taraftan TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamak maksadıyla teknoloji geliştirme çalışmalarını sürdürürken diğer taraftan da mevcut teknolojimizi daha etkin, daha verimli ve daha çevreci hale getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu kapsamda geri dönüşüm uygulamalarına hassasiyet gösteriyor ve büyük önem veriyoruz. Değerlendirilebilir nitelikli atıkları geri dönüştürmek sureti ile vefakar milletimizin dişinden tırnağından artırarak bizlere sağladığı imkanları en verimli şekilde kullanmayı amaçlıyoruz. Almanya, İtalya ve Ukrayna gibi ülkelerde mühimmat ayırma ve ayıklama işlemi  mühimmatın parçalarına ayrılması, patlayıcı malzeme ile patlayıcı olmayan malzemelerin birbirinden ayrılması, patlayıcı malzemelerin özel fırınlarda yakılması, patlayıcı olmayan malzemelerin de mümkün olduğunca geri kazanılması yöntemi ile yapılmaktadır. Bu çerçevede tesisimizde, insan ve malzeme güvenliğinden asla taviz vermeden, kullanım dışı bırakılan klasik mühimmatla roket, füze ve mayınlar, sıfır atıkla ve çevreye duyarlı bir biçimde, uluslararası standartlarda ayırma ve ayıklama işlemlerine tabi tutulacaktır."

Elde edilen metal atıkların MKE'ye devredilerek geri dönüşüm kapsamında harp araç, gereç ve silahların üretiminde kullanılacağını belirten Bakan Akar, "Kullanım dışı mühimmat, tesisimizin faaliyete geçmesiyle, en seri şekilde geri dönüşüme tabi tutulacak, böylelikle ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 20-25 milyon lira kazandırılacaktır" diye konuştu.

Bunun yanı sıra kimyasal madde emdirilmiş tehlikeli atık durumundaki mühimmat sandıklarının, talaş haline getirilerek yakılacağını ve tesisin ısı enerjisinin yüzde 40'ının bu yolla karşılanacağını aktaran Bakan Akar, "Altyapısı, maksimum otomasyona sahip ileri teknolojisi, yüksek emniyet ve çevreci standartlarına uyumu ve uzman kadrosu ile faaliyetlerini sürdürecek olan tesisimizde; Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanı sıra diğer ülke ordularının ihtiyaçlarını da karşılamak için kapasite artırma çalışmalarımız sürmektedir. Bizler ülkemizin kaynaklarını, asil milletimizin sağladığı imkanları ne kadar etkin, tasarruflu, yenilenebilir ve çevreci kullanırsak, bizden sonraki nesillerin de o kadar az kaynak sıkıntısı çekeceğinin bilincindeyiz" diye konuştu.

Tesisin hayırlı olması temennisinde bulunan Bakan Akar, konuşmasını "Şu anda karada, denizde ve havada; yurt içinde ve sınır ötesinde, zorlu hava ve arazi şartlarında görevlerini büyük bir kahramanlık ve fedakarlıkla yürüten kahraman silah ve mesai arkadaşlarıma da sağlık ve esenlik içinde kazasız, belasız başarılı görevler temenni ediyorum" ifadesiyle tamamladı.

LOJİSTİK KOMUTANI TUĞGENERAL VARLI 

Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı Tuğgeneral Sıtkı Varlı da 2007'de hizmete açılan tesisin  2 Ocak 2012'deki kazanın ardından faaliyetlerine ara verdiğini anımsattı. Tuğgeneral Varlı, Millî Savunma Bakanlığınca zarar gören atölyelerin yeniden inşası ve tesisin modernizasyonu için yapılan proje  ile TSK envanterindeki mühimmat, roket ve füzelerin bilimsel olarak, en yüksek teknoloji kullanılarak, çevreye duyarlı ve en ekonomik şekilde uluslararası standartlara uygun olarak ayırma ayıklanmasının amaçlandığını ifade etti.

Projede yer alan tüm firmaların yerli olmasına, harcanan kaynakların yurtiçinde kalmasına önem verildiğini belirten Tuğgeneral Varlı, 10 bin 400 metrekaresi kapalı olmak üzere 216 bin metrekare alana sahip tesiste 12 atölye, 17 hizmet binası ve 3 deponun bulunduğunu bildirdi.

Maksimum otomasyona ve yıllık ortalama 6 bin ton kapasiteye tesiste havan mühimmatı başta olmak üzere roket, füze ve mayınların ayırma ve ayıklama işlemleri gerçekleştirileceğini dile getiren Tuğgeneral Varlı, "Dünyada bir çok ülkede mevcut ayırma ayıklama tesislerinden daha ileri olarak çevre ve iş sağlığı güvenliği, emniyet konusunda ilgili uluslararası standartlara tam uyum öngörülmüş tam otomasyon ile uzaktan komuta ve kontrol cihazlarıyla bilgisayar ortamında işletim sağlanmıştır" diye konuştu.

Tesisin aynı yerleşkedeki Mühimmat Islah, Geliştirme ve Yenileştirme Tesisi ile entegre bir şekilde işletim sağlanacağını belirten Tuğgeneral Varlı, "TSK envanterindeki mühimmat, roket ve füzelerin kullanıma hazır tutulması ile muharebe gücümüze ve ülke ekonomimize doğrudan katkı sağlanacaktır" dedi.
Tuğgeneral Varlı tesisin, diğer dost ve müttefik ülkelerin mühimmat ayırma ayıklama ihtiyaçları doğrultusunda hizmet de verebilecek yetenekte olmasıyla ülke ekonomisine daha da katkı sağlayabileceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından Geri Dönüşüm çalışmaları kapsamında MKE Ağır Silah ve Çelik Fabrikasına canlı bağlantı yapıldı.

Yanında Millî Savunma Bakanı Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile MKEK Genel Müdürü Yasin Akdere ile canlı bağlantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışmalara ilişkin bilgi aldı.

"Çöpe atılan değil, yeniden geri kazanım. Bunu burada gördük, çok çok teşekkür ediyoruz. Başarılarınızın artarak devamını diliyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan daha sonra günün anısına, sahnedeki mühimmatın gövdesini imzaladı.

Törenin sonunda Erdoğan ve beraberindekiler devreye alma butonuna basarak, tesisin açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra beraberindekilerle tesisi gezdi.

Okunma Sayısı : 1669

Diğer Haberler

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kore Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Yeondoo Jeong’u Kabul Etti

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kore Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Yeondoo Jeong’u Kabul Etti

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Abu Dabi Büyükelçisi Olarak Atanan Lütfullah Göktaş’ı Kabul Etti

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Abu Dabi Büyükelçisi Olarak Atanan Lütfullah Göktaş’ı Kabul Etti

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Moğolistan Savunma Bakanı Byambatsogt Sandag ile Bir Araya Geldi

Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Moğolistan Savunma Bakanı Byambatsogt Sandag ile Bir Araya Geldi

Millî Savunma Bakanlığında Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı Gerçekleştirildi

Millî Savunma Bakanlığında Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı Gerçekleştirildi